DANIŞTAY DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI

Danıştay Dava Daireleri Kurulu yapılan incelemelerin zaman aşımı süresinin bitimine az bir süre kala, incelenen dönemin takdir komisyonuna sevk edilerek süreyi durdurma işleminin hukuka aykırı olmadığı yönünde karar vermiştir. Böylece incelemelerde beş yıllık zaman aşımı süresi altı yıla kadar çıkabilmektedir.

Değerli Fortune okuyucularım, bu yazımda vergi inceleme elemanlarınca zamanaşımına uğramak üzere olan hesap dönemlerinin, süreyi durdurmak maksadı ile, takdir komisyonlarına sevk edilerek, bir yıl daha kazanılması ile ilgili olarak Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun vermiş olduğu  kararın etkilerini değerlendireceğim.

Bilindiği üzere, vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak, beş yıl içinde tarh ve tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğramaktadır. Ancak vergi dairesince matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurulması zaman aşımını durdurmakta, takdir komisyonu kararının vergi dairesine geldiği günü takip eden günden itibaren duran zaman aşımı tekrar işlemeye devam etmekte ve işlemeyen süre ise her hal ve takdirde bir yıldan fazla olamamaktadır. Ancak bazı inceleme elemanları, uzayan incelemelerin zaman aşımına uğramasını engellemeyi teminen, sürenin bitmesine çok az bir müddet kala incelenen dönemin matrah takdiri için takdir komisyonuna başvurmakta ve uzayan süre içerisinde de incelemelerine devam ederek, inceleme raporlarını takdir komisyonuna matrah takdiri için sunmaktadırlar.

Takdir komisyonları da söz konusu inceleme raporlarına istinaden matrah takdirinde bulunarak zamanaşımına durdurmakta ve devam eden vergi incelemelerinin bu yöntem ile tamamlanmasını ve tarhiyatın yapılmasını sağlamaktadırlar.

Mükellefler ise takdir komisyonlarına sevkin, herhangi bir dayanak belirtilmeden yapıldığı, sırf  zaman aşımını uzatmak amacıyla ve vergi incelemelerinin takdir komisyonunun matrah takdiri sürecinde devam ettirildiği iddiası ile dava açmakta, yargı da genellikle bu tür davalarda mükellef lehine karar vererek takdir komisyonu kararına istinaden yapılan tarhiyatları iptal etmekte idi.

Ancak Danıştay Dava Daireleri Kurulu’nun 14.11.2018 tarihinde vermiş olduğu E.2018/702 ve K.2018/921 sayılı kararı ile bahsettiğimiz yaklaşımın tamamen aksi yönde bir karar vermiştir. Açılan bir davada İstanbul 7. Vergi Mahkemesi, kendisine matrah, servet ve kıymet takdiri görevi verilmiş olan ve katma değer vergisi indirim reddi yetkisi bulunmayan takdir komisyonu kararı uyarınca tarhiyat yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle vergilendirmeyi kaldırmış, ancak Danıştay 4. Dairesi, takdir komisyonlarının her türlü inceleme yetkisi olduğu, incelemeyi kendileri yapabilecekleri gibi inceleme yetkisine haiz diğer şahıs ya da kurumlar tarafından yapılmış incelemeleri dikkate alarak da matrah takdir etmelerinde yasal bir engel bulunmadığı görüşü ile 7. Vergi Mahkemesinin kararını bozmuştur. İstanbul 7. Vergi Mahkemesi aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiş, Danıştay Dava Daireleri Kurulu ise söz konusu ısrar kararının bozulmasına karar vermiştir. Dolayısıyla Danıştay Dava Dairelerinin vermiş olduğu bu karar ile, inceleme elemanlarınca zaman aşımının bitmesine yakın, takdire sevk işlemi yapılarak beş yıllık zaman aşımı süresinin altı yıla çıkarılmasının önü açılmıştır.

Danıştay Dava Daireleri Kurulu, almış olduğu kararda takdir komisyonlarının yetkilerini açıklamış ve kararını bu yetkilere dayandırmıştır. Halbuki konu takdir komisyonlarının inceleme elemanlarının raporuna dayanarak takdir işleminde bulunmaya yetkili olup olmadığı değil, bizatihi takdire sevk işleminin kanunun tanımış olduğu bir hakkın kötüye kullanılması ile ilgili olmasıdır.

Temennimiz yargının bu görüşünü tekrar gözden geçirmesi ve Vergi Usul Kanununda yer alan beş yıllık zaman aşımı süresinin uygulanabilir hale getirilmesi yönünde kararlar vermesidir.