Sorumlu bankacılık pratikleri: benchmark araştırması 2021

Bankalar sürdürülebilirlik için uzun vadeli ve iddialı bir strateji geliştirdi

Uluslararası denetleme, vergi ve danışmanlık şirketi Mazars, üçüncü Sorumlu Bankacılık Uygulamaları: Benchmark Araştırması'nı yayımladı. Afrika, Kuzey ve Güney Amerika, Asya-Pasifik Bölgesi ve Avrupa'da gerçekleştirilen araştırma bu bölgelerdeki en büyük 37 bankanın sürdürülebilirlik uygulamalarını değerlendirdi.

2021 raporu, değerlendirmeye alınan çoğu bankanın sürdürülebilirlik üzerinde durduğunu ve şimdiden ilgili çerçeveler uygulamaya koyarak sürdürülebilirlik yolculuklarında kayda değer bir ilerleme kaydettiklerini gösterdi. Raporda sürdürülebilirlikle ilgili uygulamaların tam olarak uygulanması ve sosyal sorumlu, net sıfır bir ekonomiye geçiş sürecinin başlatılması, önemli bir hedef olmaya devam ettiği aktarıldı.

 

Mazars Sürdürülebilirlik Hizmetleri Ortağı Yaman Alkan, konuyla ilgili yorumlarını aktardı: “Dünyanın dört bir yanındaki bankalar, pandemi sonrası sürdürülebilir bir geleceğe geçişte oynayacakları kilit bir role sahip olduklarını kabul ediyor ve daha sürdürülebilir bir dünya için iddialı taahhütlerde bulunuyorlar. Mazars’ın Sorumlu Bankacılık Uygulamaları Benchmark Araştırması 37 bankanın yönetişim, strateji, risk yönetimi ve raporlama alanlarında en iyi uygulamalarını inceleyerek çok önemli bulgular ortaya çıkarıyor. ESG ile ilgili düzenlemelerin hala eksik olduğuna dikkat çekerken, güçlü uygulamalar için yasal teşviklerin önemini vurguluyor. Türkiye’deki bankacılık sisteminin daha sürdürülebilir, sosyal açıdan sorumlu ve net sıfır bir ekonomiye geçişinde dikkate alması gereken bir rapor.”

Mazars Finansal Danışmanlık Hizmetleri Ortağı Phuong Gomard raporla ilgili yorumlarını aktardı:"Bankalar, uygulamalarını daha sürdürülebilir hâle getirmek için daha fazla çaba sarf ediyor, bu da 2020’deki araştırmalarımıza kıyasla bir gelişme görmemizi sağladı. Bulgular cesaretlendirici ancak hâlâ gidilmesi gereken çok fazla yol var, özellikle ESG ile ilgili yönetmeliklerin ve yönlendirmenin geliştirilmesi gerekiyor. Yönetişim, strateji ve risk yönetimi alanlarında en iyi uygulamaları belirleme çalışmamıza devam edeceğiz. Raporumuzda finansal kuruluşlara örnek niteliğinde uygulamalar ve öneriler sunarak daha sürdürülebilir, sosyal sorumlu bir iş modeline ve net sıfır bir ekonomiye geçmelerine yardımcı oluyoruz." 

 

Bankalar sürdürülebilirlik yolculuklarında kayda değer ilerleme kaydetti

Sorumlu Bankacılık Uygulamaları Benchmark Araştırması'na göre bankaların çoğu yönetim kurullarında ve diğer yönetim işlevlerinde özel denetim süreçleriyle, sürdürülebilirlikle ilgili konularda resmi olarak sorumluluk aldı. Ücretlendirmelerine sürdürülebilirlik kriteri ekleyen bankaların yüzdesi geçtiğimiz sene %41’ken 2021’de %66 olarak açıklandı. Ancak bankaların sadece %33'ü hem iç sürdürülebilirlik inisiyatifleriyle hem finans aktiviteleriyle ilişkili kriterleri açık bir şekilde belirtti.

Bankalar, operasyonları için çevresel hedefler belirledi ancak sadece %24'ü, Paris Anlaşması hedefleri doğrultusunda net sıfır emisyon hedefi koydu. İklim değişikliği riskine karşı, içinde bulundukları tehlikeyi değerlendirmek için farklı yaklaşımlar kullandı. Bankaların %70'i senaryo analizi ve stres testi yetkinliklerini geliştiriyor olsa da verilerdeki boşluklar, iklim değişimi riskini değerlendirmeyi zorlaştırmaya devam etti. Bankaların sadece %19'u, iklim değişimi riskinin önemini kredi veya pazar risk metrikleriyle ortaya koydu.

Bankaların birçoğu sürdürülebilirlik raporu standartlarını uygulamaya koydu. Bu standartların çoğu iklim hedeflerine odaklandığı belirtildi. Daha fazla ülke, TCFD raporlamasını zorunlu kılmayı düşünürken bankaların yaklaşık %92'si şimdiden sürdürülebilirlik raporlarını TCFD tavsiyeleriyle uyumlu hale getirdi. Bu oran 2020 yılında %72'ydi. 

Bankalar 2021’de ne kadar ilerleme kaydetti?

Daha fazla banka uzun vadeli ve iddialı sürdürülebilirlik stratejileri belirledi; 2020’de %71 olan oran bu yıl %76'ya yükseldi. Bankalar, 2020’ye(%59) göre 2021’de (%62) risk yönetimi alanında daha iyi skorlar elde etti. Ancak bankaların yönetişim ve raporlama ile ilgili oranları 2020’de %74’ken 2021’de %60’a düştü. ESG raporlama standartlarına uyan bankaların oranıysa %77 olarak raporlandı.

Fransız ve Birleşik Krallık bankaları, ESG risk yönetiminde lider konumda

Değerlendirmeler doğrultusunda Fransız ve Birleşik Krallık bankalarının en başarılı olduğu alanın sürdürülebilirlik stratejilerinin uygulanması olduğu belirtildi. İki ülkenin bankaları da ESG risk yönetimi alanında dünya çapında en yüksek skorlara ulaştı. Raporda Avrupa bankalarının yönetişim konusunda gelişmesi gerektiği vurgulandı.

Kuzey Amerika bankaları, ESG tebliğlerine iyi seviyede uyuyor 

Kuzey Amerika bankaları hâlâ lider konumundaki kuruluşlar arasına girerken Avrupalı bankalara kıyasla bu sene kayda değer bir ilerleme kaydetmedikleri ortaya çıktı. ESG risklerinin risk yönetim çerçevelerine daha derinden entegre edilmesi hâlâ mümkün olduğu belirtilirken 2021 yılında uygulamaya konan New York Menkul Kıymetler Borsası ESG Rehberi'nin bankalara bu konuda yardımcı olması bekleniyor.

Güney Amerika bankaları, sürdürülebilirlik stratejileriyle öne çıkıyor

Güney Amerika bankaları, strateji alanında Asya-Pasifik Bölgesi ve Afrika bankalarından daha yüksek skorlar elde etti. Ancak sürdürülebilir bir finans sınıflandırması olmamasından dolayı sürdürülebilirlik & iklim değişimine ilişkin yerel yönetmeliklerin ve hükümet inisiyatiflerinin hâlâ gelişmekte olduğu belirtildi.

Asya-Pasifik Bölgesi, yönetişimde geride kalıyor

Avustralya Bankalarından bir tanesi, yönetişim ve risk yönetimi alanlarında üstün performans göstererek lider konumuna oturdu.  Asya-Pasifik bölgesinin genel skorlarıyla yönetişim ve risk yönetimi alanlarında gelişime ihtiyaç olduğunu gösterdi. 2021 yılında uygulamaya giren Yeşil Finans Gelişim Yönetmelikleri sebebiyle Şenzen'de kayıtlı Çin şirketlerinin çevreyle ilgili bilgilerini Ocak 2023 itibariyle bildirmelerinin zorunlu olacağı belirtildi.