UN SDSN Youth Lideri Brighton Kaoma'nın Röportajı

 1. Kendinizden, kurumunuzdan/oluşumunuzdan bahseder misiniz? Faaliyet alanlarınız nelerdir?

İsmim Brighton Kaoma. Zambiya, Güney Afrika’da doğdum ve büyüdüm. Büyürken yaşadığım toplulukla ilgili bazı konuları sorgulardım. Ayrıca doğa ile de ilgiliydim. Zambiya, dünyanın en büyük bakır üreticisi ve yaşadığımız yer maden ocağına yakındı. Madenden çıkan sülfür dioksit sebebiyle havada gri bir tabaka oluşurdu. Ayrıca o zamanlar kuraklık vardı ve benim gibi çocuklar kilometrelerce öteye yollanır ve eve şu taşımamız beklenirdi. Ama asıl gözlemlediğim zorluk, kimse iklim değişikliği ve dünyadaki değişiklikler hakkında konuşmuyordu. Her zamanki gibi herkes işleriyle meşguldü. 14 yaşlarımdayken, herkes radyodan bilgi ediniyor, eğlenceli paylaşımları dinliyordu. O zaman düşündüm, neden kimse bu iletişim aracını benim gördüklerimi anlatmak için kullanmıyor? Bu vesileyle 14 yaşımda radyoda bir program yapmaya başladım. Gördüğüm kirlilikleri anlatıyordum, çevre üniversitelerden, devlet dairelerinden konuklar alıp konu hakkında sorular soruyorduk: Dünyada neler oluyor? Ürünlerini suya karışan kimyasallar yüzünden yetiştiremeyen kadınları programa davet edip deneyimlerini anlatmalarını istiyorduk. Radyo programım haftalık 2 milyon dinleyiciye ulaştı. Sadece 14 yaşındaydım ve insanlar bu konuda harekete geçmemden büyüleniyorlardı. Bugün olduğum kişi olmamın, genç bir lider ve aktivist olmamın en büyük ilham kaynağıdır. Şu anda UN SDSN Youth’un liderliğini yürütme ayrıcalığına sahibim.

 

2. Sürdürülebilirliğin neresinde durduğunuzu düşünüyorsunuz? Somut örnekler sağlayabilir misiniz?

Adil ve sürdürülebilir bir dünyada yaşamayı kendim ve gelecek nesiller için hayal ediyorum. Sivil toplum, hükümet ve iş dünyasının alınan her kararda genç nesilleri dahil etmesi gerekiyor. Gençler, masada karar verenlerin arasında olmalılar. UN SDSN Youth’ta bunun için çalışıyorum, güneydeki ve kuzeydeki tüm gençlerin seslerinin eşit olarak duyulabilmesi için. Bazı gençler çoğumuzun sahip olduğu ayrıcalıklara sahip olamıyor, geride hiç kimsenin kalmamasını sağlamamız gerekiyor. Örneğin, tedarik zincirindeki karbon emisyonlarını düşürmek için çalışan genç girişimcilerin desteklendiğinden nasıl emin olabiliriz? Genç sanatçıları, yeteneklerini ve deneyimlerini SDG’lerin uygulanmasına katkı sağlamaları için kullanmaya nasıl teşvik edebiliriz? Bu gibi sorulara yanıtlar arıyoruz.

 

3. Hangi SDG’ler özelinde çalışıyorsunuz?

UN SDSN, her bir 17 hedef için de çalışıyor. Fakat bazı öncelikli alanlarımız var. Bunlardan birincisi sürdürülebilir şehirler inşa etmek. 2050’ye kadar kültürü yansıtan, gelişmiş teknolojiye sahip ve değişen iklime uyumlu şehirler inşa etmeliyiz. İklim eylemine, karasal yaşam, suda yaşam ve sürdürülebilir altyapı hedeflerine odaklanıyoruz. Şunu biliyoruz ki, ekonomik refah için karbon emisyonlarını azaltırken aynı zamanda girişimcilere, onların ürettikleri ve SDG’leri kapsayan çözümlerine de yatırım yapmalıyız. Bu esnada genç nesilleri doğru donanımla beslemeliyiz. Eğitim, bilgi birikimi ve farkındalık. Genç liderlerin çözüm üretmek için bir yol geliştirebilmeleri için SDG Students programımız 100’den fazla HUB’da, 100’den fazla üniversitede potansiyel liderleri güçlendiriyor. SDSN Youth’un bir parçası olan her öğrencinin ‘Evrensel vatandaşlık’ kavramına inanması için çalışıyoruz. Yani: ‘Zambiya, New York ya da Bangladeş’te olmam fark etmeksizin benim eylemim dünyanın herhangi bir yerindeki bir insanın refahına katkıda bulunabilir.’

 

4. COP26 Zirvesi sizin çalıştığınız alanla ne kadar ilgili, sizin bu zirveden beklentileriniz nelerdir?

COP26, dünya liderlerinin verecekleri taahhütler açısından çok önemli. Startup’ların ve işletmelerin fosil yakıttan uzaklaşmasına teşvik eden sistemler yarattığımızdan emin olmamız gerekiyor. Bu önemli çünkü karbon emisyonları fosil yakıtlardan kaynaklanıyor. Önceki COP ile bir sonraki COP arasında nasıl gelişmeler olduğu takip etmeliyiz. Bence doğa kanunları işliyor, her bir neslin görevi bir sonraki nesli inşa etmek ve korumak. Sonraki gelen neslin de bir sonraki nesli inşa etmesi gerekiyor. Bu nedenle, mevcut liderlerin genç nesillere içinde yaşamak istedikleri bir dünyayı yaratmaları için fırsat vermemesi doğa kanunlarına son derece aykırı.

 

5. Bu alanda çalışırken en zorlandığınız durumlar nelerdir?

Özellikle çevre için çalışıyorsanız birçok zorluklar var. Gençlerin kalkınmaya aktif olarak katılabilmeleri gerekiyor ancak kaynaklara çok az erişimi var. Örneğin, özellikle gelişmekte olan ülkelerde küresel olarak dijital eşitliğe ihtiyacımız var. Dijital dünyaya geçiş yaptık artık tüm etkinlikler sanal ortamda gerçekliyor. Bazı köyleri ziyaret ediyorum, Zambiya’da Rwanda’da, insanların internete erişimi yok. Onlar şimdiden bizim gerçekleştirdiğimiz bu konuşmaların dışında kalıyorlar bile. Diğer gençlerle birlikte çalışmalı, iş birliği yapmalı, ittifaklar oluşturmalıyız. Eğer gençler topluluk olarak çalışırlarsa çok daha fazla şey başarırlar.

6. Bu alanda çalışırken kendinizde ya da çevrenizde/kurumunuzda gözlemlediğiniz olumlu değişiklikler var mıdır? Varsa nelerdir?

Bahsettiğim gibi 14 yaşımdayken kendi çevremde karşılaştığım sorunlardan bahsetmeye başladım. Hava kirliliği, kükürt dioksit emisyonları, suda kükürt birikimi, toprakta kurşun birikintileri, su kütlelerinin kirlenmesi… Sonrasında bu harekete 2 milyon kişi katıldı. Greta sokaklara çıkmaya karar verdiğinde neler olduğunu ve Fridays4Future'ın viral hale geldiğini gördük. UN SDSN gençlik çözümleri programındaki üyelerimizden birinin, insanların Güney Afrika'da ormansızlaşmaya yol açtığını fark eden ve ardından insanlara arıcılık yoluyla bal üretmeyi öğreten bir girişim yaratan gençleri gördük. Başka bir örnek, genç bir yenilikçi, şirketlerin ve CEO'ların Palau'ya uçtuğunu ve bunların çoğunun Palau'ya girdiklerinde çevresel sürdürülebilirliğe aksi davranışlarda bulunduğunu fark ediyor. ‘Palau Taahhüdü’ fikrini üretiyor ve böylece Palau'ya seyahat eden herkesin ülkeye girişte pasaportlarına çevre taahhüdünde bulunduğuna dair damga vurulması gerekiyor. Bu gibi örnekler bize ilham vermeli. Gençler olarak küresel düşünmeli, yerel hareket etmeliyiz.  

 

7. Sizin gibi gençlere tavsiyeleriniz nelerdir?

Birçok fikriniz olabilir ama hiçbirini uygulamazsanız bu fikirler hiçbir işe yaramaz. Bu yüzden bir fikriniz varsa, nerede olursanız olun ve elinizde hangi kaynaklar varsa hemen başlamaya koyulun. BAŞLAMAK İÇİN BÜYÜK OLMAYA GEREK YOK AMA BÜYÜMEK İÇİN BAŞLAMALISINIZ. Tüm dünyanın karbon salınımı gibi büyük sorunları düşünün, ardından sorunu sindirilebilir küçük eylem parçalarına bölün. İşte o zaman değişim başlar. Sevdiğiniz tutkunuz olan bir fikri hayata geçirmek için kimsenin onayını beklemeyin. Ben topluluk oluşturmak ile, radyo ve düşük maliyetli iletişim araçları vasıtasıyla iklim krizi hakkında aksiyona geçmekle ilgiliydim. Sahip olduğum tek şey ilham, umut ve fikirdi. Fikrimi hayata geçirdim ve 2 milyon kişiye ilham oldum, küresel bir ses getirdi ve birçok Afrika ülkesinde benzer programlar yapılmaya başladı. Yaşınız küçük olabilir, korkuyor olabilirsiniz, deneyimsiz hissediyor olabilirsiniz. Şimdi başlayın! Gelecekte yaşamak istediğiniz, çocuklarınızın yaşamalarını hayal ettiğiniz dünyayı düşünün. Geriye doğru, o geleceği inşa etmek üzere, bir adım atın. İnsanların referans alacağı ilham kaynağı siz olun. Kimse sizi görmese bile insanlık için, çevre için doğru adımları atın.