Fortune Ekim 2019, Yeni Bir Varlık Barışı

19 Temmuz 2019 tarih ve 7186 sayılı kanun ile yeni bir varlık barışı düzenlemesi yapılmıştır. 2008 yılında yapılan ilk Varlık Barışı düzenlemesinden sonra, bu yeni Varlık Barışı beşinci düzenlemedir. Vergi uygulamaları yönünden bu düzenlemenin faydalarının sorgulanması gerektiği görüşündeyim.

Değerli Fortune okuyucularım,

Bu yazımda bugüne kadar yapılmış olan varlık barışı düzenlemeleri hakkındaki değerlendirmelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

İlk Varlık Barışı düzenlemesi 2008 yılında 5811 sayılı kanun ile yapılmış olup, kanunun temel amacı yurt içi veya yurt dışında bulunan ancak yasal kayıtlarda yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının kayda alınarak bu varlıklardan kaynaklanan vergi kayıplarının önlenmesi idi. Söz konusu düzenlemeden sonra bugüne kadar muhtelif yıllarda beş ayrı Varlık Barışı düzenlemesi daha yapılmıştır.  Dolayısıyla son on bir yıllık dönemde, Varlık Barışı uygulamasının 2 yılda bir yapıldığı ve bir nevi süreklilik arz ettiği görülmektedir.   

Varlık Barışı düzenlemelerinden yararlananlar genel olarak beyan edilen yurt içi varlıkların değeri üzerinden %5, yurt dışı varlıkların değeri üzerinden ise %2 oranında bir vergi ödeyerek hem  idare ile barışma hem de söz konusu varlıklarını serbestçe tasarruf etme imkanına kavuşmuşlardır. 6736 sayılı Varlık Barışı düzenlemesinde ise beyan edilen varlık değeri üzerinden herhangi bir vergi alınmadığı gibi varlıkların yurda getirilmesi dahi  zorunlu tutulmamıştır.

En son çıkarılan ve 31.12.2019 tarihine kadar uygulanacak olan 7186 sayılı Varlık Barışı düzenlemesine gelince; yurt içi veya yurt dışı varlıkların beyan değeri üzerinden alınacak vergi oranı  %1 olarak belirlenmiştir. 

Her Varlık Barışı düzenlemesinden sonra bir daha böyle bir düzenleme yapılmayacağı yetkililerce belirtilmekle birlikte, beyan süresi biter bitmez yeni bir Varlık Barışı düzenlemesiyle karşılaşıldığı gözlenmektedir.  Örneğin en son 7143 sayılı Kanunda yurt dışı varlıkların beyanı ile ilgili olarak uygulama süresi bu yılın Haziran ayında dolmuş, 19 Temmuz 2019 tarihinde ise 7186 sayılı kanun ile yeni bir Varlık Barışı düzenlemesi yapılmıştır. 7143 sayılı kanun ile yapılan düzenleme daha çok Türkiye’nin otomatik bilgi değişimi kapsamında diğer katılımcı ülkeler ile bilgi değişimine başlamadan önce yurt dışında bulunan ve gelirleri beyan edilmemiş varlıkların beyan edilerek vergisel risklerinin ortadan kaldırılmasına yönelik bir amaç içermekteyse de, bu düzenlemeden hemen sonra 7186 sayılı kanun ile yeni bir Varlık Barışı düzenlemesinin yapılması bazı sorunları gündeme getirmiştir.  Bunlardan en önemlisi beyan edilen varlık değeri üzerinden  %1 oranında bir verginin ödenerek, bu varlıklardan elde edilen kazançların gelir veya kurumlar vergisi vergileme sistematiği dışında farklı bir vergileme rejimine tabi tutulmasıdır.

Bir diğer ifadeyle, yurt dışındaki varlıklardan elde ettikleri gelirleri gelir veya kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edenler ile Varlık Barışı kapsamında beyan edenler arasında vergi yükü bağlamında eşitsiz bir yapı ortaya çıkmaktadır.

Ayrıca Varlık Barışı kapsamında beyanda bulunanların beyan ettikleri varlıklar ile ilgili olarak vergi incelemesi yapılamaması, buna karşın normal beyanda bulunanların beş yıllık zaman aşımı süresince incelemeye tabi olabilmeleri elde edilen gelirlerin denetimi konusunda da eşitsiz bir yapının olduğunu göstermektedir.

Tüm bunlar dikkate alındığında Varlık Barışı düzenlemeleri pratikte beklenen amacı dışında farklı bir yapıya doğru evrilmektedir. Bu yüzden bu tür uygulamaların sonuçları itibarı ile tekrar değerlendirilmesi gerekmektedir.  

Leon Aslan Coşkun