Dövizle ödeme yapma yasağı

Türk Parası Kıymetini Koruma (TPKK) Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin yayınlanan Tebliğ ile 19 Nisan 2022 tarihinden itibaren Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri menkul satış sözleşmelerine istinaden ödeme yükümlülüklerini Türk parası cinsinden yerine getirmeleri zorunlu hale gelmiştir.

Değerli Fortune okuyucularım, bu yazımda TPKK Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde yapılan değişiklik kapsamında menkul satış sözleşmelerine istinaden yapılacak ödemelerin TL cinsinden yapılma zorunluluğu hakkındaki değerlendirmelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Bilindiği üzere 2018  Eylül ayında Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarındaki menkul ve gayrimenkul alım, satım, taşıt ve finansal kiralama dahil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmelerinde sözleşme bedeli ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yapılamayacağı konusunda  düzenleme yapılmış, ancak kamuoyundan gelen tepkiler sonucu, söz konusu yasakla ilgili bir takım istisnalar tanınmıştı. Bu istisnalardan biri de menkul satış sözleşmelerinin döviz ve dövize endeksli olarak yapılabilmesiydi.

19 Nisan 2022 tarihinde TPKK Hakkında 32 Sayılı Karara ilişkin yayınlanan Tebliğ ile bu tarihten itibaren Türkiye'de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri döviz cinsinden veya dövize endeksli menkul satış sözleşmelerine istinaden ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi zorunlu hale getirilmiştir.

Dolayısıyla her türlü menkul alım-satımında Tebliğ düzenlemesi öncesinde olduğu gibi bundan sonra da döviz veya dövize endeksli satış faturası düzenlenebilecek, ancak söz konusu fatura bedellerinin ödemesi TL olarak gerçekleştirilecektir. Ödeme tarihindeki TL karşılığı belirlenirken dikkate alınacak kur ise taraflarca serbestçe belirlenebilecektir. Düzenleme kapsamında 19 Nisan tarihinden sonra dövizli çek veya senet işlemi de yapılamayacaktır.

Tebliğde yer alan menkul ifadesi; ilk madde ve malzeme, yarı mamul, mamul, ticari mallar, demirbaş, makine, tesis ve cihazlar ve benzeri iktisadi kıymetleri de kapsamaktadır. Ayrıca hisse senetlerinin de bu tanıma dahil olduğunu belirtmekte yarar görmekteyim.

Düzenleme yurtdışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye'de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişiler arasında yapılan menkul satış işlemlerini kapsamaktadır. Dolayısıyla yurt içi yerleşik kişiler ile yurt dışında yerleşik kişiler arasında yapılan menkul satış işlemleri bu düzenlemenin dışındadır.

Yapılan değişiklik birçok soruyu gündeme getirmiş, ancak bu yazının kaleme alındığı tarih itibariyle, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın basın açıklaması dışında kamuoyu ile herhangi bir bilgilendirme paylaşılmamıştır. Söz konusu basın açıklamasında da 19 Nisan tarihinden önce düzenlenen faturalar ile dövizli çek ve senetlerin bu tarihten sonra dövizli olarak tahsil edilmesinde bir sakınca olmadığı vurgulanmıştır. Ancak hala yanıtlanması gereken yığınla soru cevap beklemektedir ve cevaplar geciktikçe de işletmeler ne yapabileceklerini bilememektedirler.

Ayrıca, düzenlemenin amacı her ne kadar TL kullanımını teşvik etmek olsa da, ithalatçı şirketler ile dövize bağlı üretim yapısına sahip şirketlerin döviz talebinde herhangi bir değişiklik olmayacağını düşünmekteyim.

Önceden herhangi bir bilgilendirme yapılmadan ve herhangi bir geçiş süresi tanınmadan aynı gün uygulamaya giren düzenlemeler ne yazık ki piyasanın işleyişini bozmakta ve şirketlere de zarar verebilmektedir. Kanaatimce yapılacak herhangi bir düzenlemeden önce konunun ilgili paydaşlarla birlikte değerlendirilmesi faydalı olacaktır.