Çinli tüketiciler 2021 raporu

Uluslararası denetim, muhasebe, vergi ve danışmanlık firması Mazars, “2021’de Çinli Tüketiciler Raporu” yayımladı. Rapor, Çinli tüketicilerin yaşam tarzına bağlı tüketim alışkanlıklarını, alışkanlıkların değişimini aktarırken Çin’deki tüketici pazarındaki yeni trendleri ortaya koydu.

Mazars’ın yayımladığı 2021’de Çinli Tüketiciler Raporu, kentlerde yaşayan Çinlilerin salgın sonrası gelişen ekonomik ortamda yaşamlarını daha kaliteli hale getirmeye başladıklarını, kültürel etkinliklere daha fazla yöneldiklerini, spor ve kişisel gelişim gibi konularla daha çok ilgilendiklerini ortaya koydu. Online olarak 4.078 kişiyle gerçekleştirilen “2021’de Çinli Tüketiciler” araştırması, Accor, Bulgari, Maserati, Remy Cointreau ve Noblesse iş birliğiyle hazırlandı. Rapor, Çinli tüketicilerin yaşam tarzına bağlı tüketim alışkanlıklarını, alışkanlıkların değişimini aktarırken Çin’deki tüketici pazarındaki yeni trendleri ortaya koydu.

COVİD-19 TÜKETİCİ ALIŞKANLIKLARINI DEĞİŞTİRDİ 

Tüketicilerin ilgi duyduğu ürün türleri ve özellikleri değişirken, markaların tüketicilere manevi bir deneyim sunmaya çalıştığı belirtildi. 2021’de Çinli Tüketiciler Raporu’nda Çinli tüketicilerin yüksek kaliteli ürünlere yaptığı harcamalarda cinsiyetin ve ait oldukları kuşağın etkisinin büyük olduğu ortaya çıkarken Covid-19’un tüketim tercihlerini derinden değiştirdiği belirtildi.

Raporda Z kuşağının elektronik ürünlere yöneldiği, gelecekteyse bu tercihin yerini lüks tüketimin, mücevher ve saatlerin alması beklendiği aktarıldı. Z Kuşağı tüketim yeteneklerini daha yeni yeni dışa vururken harcama potansiyellerinin ve güçlerinin küçümsenmemesi gerektiği belirtildi.

Mazars Denge Çin Masası Koordinatörü ve Pazarlama Müdürü Halil İbrahim Topal, Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan Covid-19 salgını sonrası ülke genelinde hızla uygulanan tam kapanma ve adım adım açılma politikaları son bir buçuk sene içerisinde hane halkı üzerinde tüketim tercihleri ve şekillerini derinlemesine etkilediğini belirtti. 

Topal, Çin’de salgınla birlikte birçok firmanın siparişlerini ve tahsilatlarını yoğun olarak online ödeme sistemleri üzerinden almaya başladığını ve bu hızlı uygulama örneğine geçilebilmesindeki en büyük etkenin Kasım 2002 tarihinde Guangdong ve Foshan’de tespit edilen, şiddetli akut ve solunum sendromu yaratan SARS salgını olduğunu aktardı. Çin SARS’dan aldığı derslerle o yıldan bu yana oluşturduğu online ticaret, ödeme ve takip teknolojisini Covid-19 sürecinde hızla hayata geçirdi. Uzun süre karantinaya maruz kalan Çinlilerin tüketim tercihlerinin kişisel gelişim, yemek, online platformlar ve seyahat üzerine yoğunlaştığını aktardı. Çin’de faaliyet göstermeyi planlayan uluslararası firmaların yatırım kararı öncesi mutlaka tüketici alışkanlıklarındaki değişim, ürün ve hizmetlerden beklentileri inceleyerek hedefledikleri bölgeleri analiz etmelerini önerdi.

Mazars Çin Ortağı Dr. Laulusa, markaların gelecekte karşılaşacağı zorlukları doğruladı. Dr. Laulusa “Toplum değiştikçe ve ekonomideki gidişat farklılaştıkça Çinli tüketicilerin tüketim davranışları da giderek karmaşık hale gelecek. Markalar için, salgın sonrası dönemde hedefli ve farklılaştırılmış pazar stratejileri geliştirmek, farklı kanallar ve platformlar aracılığıyla kişiselleştirilmiş hizmetler sunmak kuşkusuz büyük bir zorluk olacak” ifadelerini kullandı.

ÇİNLİ TÜKETİCİ İÇİN DENEYİMSEL TÜKETİM ÖN PLANDA

Dünya Bankası’nın verilerine göre küresel ekonomi 2020'de duraklarken, Çin'in ekonomisi yüzde 2 büyüdü ve 2021’de de yüzde 8,5 büyüyerek güçlenmeye devam etti. Çin ekonomisinin hızlı gelişimi, dört farklı kuşağın tüketim alışkanlıklarını şekillendirdi. Çin'deki pazarın hala çok büyük bir potansiyeli olduğuna değinen rapor, Çinli tüketicinin deneyimsel tüketimi tercih ettiğini aktardı. Raporda markaların, yaşam tarzının bir tüketicinin ihtiyaçlarını nasıl etkilediğini göz önünde bulundurması gerektiği ve tüketicilerin lüks tüketim markalarının ürünlerine manevi değer yüklediği vurgulandı.

Covid-19'a rağmen 2021 yılında seyahatlerin arttığına ve şehir sakinlerinin daha fazla seyahat etmeye başladığına değinildi. Deneyimsel tüketimi yüksek puanla değerlendiren katılımcıların yaklaşık %80'i geçtiğimiz yıl seyahat, tatil veya lüks otellerde harcama yaptığı ortaya çıktı. Seyahat için en fazla harcama yapan kuşağın yüzde 82 oranla X kuşağı olduğu aktarıldı.

Şirket, anketle ilgili ise şu bilgileri paylaştı:

“Ankete katılanların yüzde 75’i, Covid-19 salgınından sonra yaşam tarzına dair tüketim alışkanlıklarının değiştiğini belirtti. Ankette Çinlilerin son 1 senede 5 ana kategori üzerinden tüketim deneyimini iyileştirdikleri ortaya çıktı; yüzde 69 sağlık, yüzde 42 lüks tüketim, yüzde 39 eğitim ve yüzde 31 kültürel yaşam. Anket sonuçlarından çıkan öngörülerde ilerleyen zamanda Çinli tüketicilerin kültürel faaliyetlere ve eğlenceye daha fazla yatırım yapacakları belirtildi.

“Ankete katılanların yüzde 80’inden fazlası yaşam tarzlarıyla ilgili tüketimlerini 2 yıl içinde arttıracaklarını belirtti. Eğitime harcama yapmayı planlayanların çoğunluğunu Z ve milenyum jenerasyonu oluşturdu. Salgın sırasında artan lüks tüketim, ilk 5 tüketim deneyiminde üst sıralarda yer alsa da ankete katılanların sadece yüzde 30’u gelecek 2 senede satın alım yapmayı planladığını belirtti. Deneyimsel tüketime yönelen katılımcılar için seyahat ve yemek ilk sıralarda gelirken, bu katılımcıların yüzde 90’ı lüks otellerdeki deneyimin mükemmel geçmesini beklerken yüzde 70’i fine dining’e önem verdiği ortaya çıktı.”